Belçika, festivaller ülkesi… Geldiğimiz haftadan itibaren daha boş geçilen bir hafta yok. Her hafta ülkenin başka bir yerinde başka bir festival var. Dün Belçika’nın Flaman bölgesindeki şehirlerinden Gent‘e gittik ve orada da festival vardı.
Başlıktakiler Gent şehrinin farklı dillerdeki isimlendirmeleri. Hangisi hangi dilde onu anlamış değilim tabi o ayrı.
Dün 166. Gent Festivali’nin başlangıcıymış. Festival, içinde festivalleri barındıran bir etkinlik ne kadar büyük olduğunu siz düşünün! Müzikten, tiyatrodan, danslardan sokak gösterilerine eğlencenin her türlü hali 10 gün boyunca Gent şehrinde. İçindeki festivallerden biri de 10-days-off elektronik müzik festivali.
10 gün boyunca insanlar işi gücü bırakıp eğlenceye dalıyor. Bütün eğlenceden sonra bir 10 gün de yatıp dinleniyorlarmış etti mi 20 gün. Oh misss 🙂
Gent şehri şu ana kadar gördüğüm şehirler arasından (Mons, Brugge, Brüksel, Leuven) bence en güzeli. Şehir 50 000 öğrencinin okuduğu Gent Üniversitesi’ni de barındırıyor. Aynen Brugge’de olduğu gibi şehri dolaşn bir nehir geçiyor. Buradaki yapılar diğer şehirler kadar korunmuş değil. Yine eski, muazzam binalar var her tarafta. Belçika’nın Flaman bölgesinin ekonomik durumu daha iyi görünüyor. Oradaki koşullar çok daha iyi ve Mons’takinin aksine henüz İngilizce konuşamayan biriyle denk gelip sıkıntı yaşamadık.
Use-It haritalarını kullanarak bir günde görebileceğimiz en fazla yeri gördük yine. Ve dün Use-It sayesinde girdiğimiz, Belçika’yı basmış olan Emirdağlıların işlettiği Gök Restaurant’ta Türk yemeklerinden oluşan bir menüden “pizza” dedikleri bizim bildiğimiz “pide”lerden görüp, Türk Mutfağının güzel lezzetlerinden tattık Özlemişim bu tatları! Menüde sarmaları, sigara böreklerini görünce içim bir cız etti ama daha onları İzmir’e dönünce yeriz artık.
Daha fazla Gent fotoğrafları ve tüm fotoğraflarım için : Bütün fotoğraflar için :
http://picasaweb.google.com/gunkaragoz
bu kdr güzelmiydi ya belçika 🙂